Nazarınız değmesin | OTOSTİL

Nazarınız değmesin

Nazarınız değmesin

İşimi seviyorum, bazen öyle modeller kullanıyorum ki pek çoklarının hayal ettiği ancak sadece bir avuç şanslı kişinin gerçekleştirebildiği rüyalar yaşıyorum. Mercedes AMG GT S’in direksiyonuna geçmemle de yollara uygun bir pist otomobilini nasıl bir şey olduğunu tüm sinir sistemimde hissettim.

Mercedes-Benz markalı otomobiller size prestij sağlar, konforludurlar ve kullanıcısına güven verir. Bugün yoldan 5 kişi çevirseniz ve “Mercedes hakkında ne düşünüyorsun?” diye sorsanız dördü size bunları söyler. Ben de emin olun o kalabalıktanım. Benim için de Mercedes pek çok artısı olan ancak biraz ağır abi bir markadır.

Mercedes’in alt departmanı AMG ise tüm bu özelliklerden farklı olarak ürettiği, insanların rüyalarını süsleyen çılgın otomobilleriyle bilinir. A Serisi’nden itibaren AMG eli değen model bambaşka bir kimliğe bürünür. Genellikle bu standart modellere yapılan dokunuşlar satış adetleri düşünüldüğü için süper sporculardan daha uygun fiyatlı olur ve konfor seviyeleri de daha yüksektir.

Ancak bir de AMG’nin geliştirdiği süper spor otomobiller vardır ki onları kullanmak için gerçekten beceri ve sağlam bir cep gerekir. Ben çok şanslıyım ki işim gereği bu otomobilleri kullanabiliyorum. Geçtiğimiz günlerde de İntercity İstanbul Park’ta Mercedes’in eşsiz spor otomobili AMG GT S’i test etme şansına eriştim.

Pek çok kişinin hayalini kurduğu bir otomobilin içinde olmanın getirdiği stres nedeniyle ellerim baya terlemiş olarak yaptığım sürüş hayatım boyunca unutamayacağım bir deneyim yaşamamı sağladı.

Mercedes AMG GT S, aslında yollara uygun üretilmiş bir yarış otomobili. Yani bu araca sadece rollcage ekleyerek yarışabilirsiniz bile. Elbette bunu kimsenin yapmayacağı (ki iyi ki de yapmıyor)bir gerçek olsa da, direksiyonun başına geçtiğiniz aracın böylesi bir karakterde olması daha yola çıkmadan özgüveninizin yükselmesini sağlıyor.

GT S’in tasarımında şıklık ve dikkat çekicilik abartılı eklemeler yapılmadan sağlanmış. Yani aracın arkasında devasa bir spoyler, motor kaputundan çıkan borular gibi detaylar yer almıyor. Bunun yerine model akıcı hatlı, göze çok hoş gelen, uzun burnu ve yere yakın gövdesiyle ok gibi duran bir tasarıma sahip. Aracın yere yakın gövdesi, kısa arka tasarımı gibi detaylarıyla hep sportifliğe vurgu yapılmış. Bu tasarım aynı zamanda aracın ihtiyaç duyduğu ağırlık dağılımının mükemmele yakın olmasını sağlamış. 47:53 oranındaki ağırlık dağılımı sayesinde GT S sadece göze hoş gelen bir model olmadığını da kanıtlıyor.

GÖZLERİ PARLATIYOR

AMG GT S’in iç mekanı klasik Mercedes çizgilerinde ve kalitesinde. Zaten 1.3 milyon TL vererek aldığınız bir modelde daha azına razı olmazsınız. Ergonomi olarak sorunsuz olan iç mekanda her şey sürücü odaklı hazırlanmış. Eliniz bir Mercedes’e olduğu gibi kontak anahtarına veya anahtarsız çalıştırma düğmesine gitse de bu modelde motor çalıştırma düğmesi de elinizin altında konumlandırılmış ve kırmızı detaylarıyla parıl parıl parlıyor. Tüm detayları nedeniyle aracın koltuğuna oturduğunuz anda yüzünüzde bir gülümse oluşuyor .

2 koltuklu iç mekana sahip olan GT S, yere oldukça yakın ve sınırlı bir yaşam alanına sahip gibi görünse de aslında oldukça geniş bir iç mekana sahip. Benim gibi iri bir sürücü bile iç mekanda en ufak olumsuzluk yaşamadan yolculuk edebildiğine göre 2 kişilik bir çift bu araca atlayarak uzun yolculuklara bile çok rahat çıkabilir. Tabii elbette onu uzun yola çıkartmaya kıyabilirseniz. Açıkçası benim böyle bir otomobilim olsa evin ortasına koyarım, her gün 2-3 saat oturur izlerim. Neme lazım milletin nazarı falan değmesin.

GELSİN VİRAJLAR

3982 cc’lik V8 motorla donatılan GT S’in motor bloğu kardeşi GT modeliyle aynı. Ancak gücü ondan farklı olarak 510 HP. 6250 d/d’de bu gücü üreten motor 1750 d/d’de ise 650 Nm tork üretiyor. Gücünü yere arka tekerlekleri üzerinden 7 ileri oranlı otomatik şanzımanla aktaran GT S, fabrika verisi 0-100 km/s hızlanması için 3.8 saniyeye ihtiyaç duyuyor. İstanbul Park’ın güzel asfaltında ben de bu hızlanmayı test ettim ve fabrika verisi ile benzer süreyi yakalamayı başardım. Ancak şunu belirtmekte fayda var; üretilen güç o kadar yüksek ki boynunuzda bunu ciddi biçimde hissediyorsunuz; motordan gelen güç sizi resmen koltuğa yapıştırıyor.

İlk hızlanmadan itibaren motordan gelen güç neredeyse hiç kesintiye uğramadan 8 bin d/d’de kadar devam ediyor. Motor devir çevirmeyi severken şanzıman da motorla uyum içinde çalıştığı için sürücü büyük keyifle yolculuğun tadını çıkartıyor. 400 metrelik bir düzlükte aracın ulaştığı hız neredeyse 200 km/s olduğu için bu modeli kullanırken gerçekten dikkatli olmakta fayda var. Çünkü size hızını hissettirmiyor. Yüksek süratlere çıktığınız anda iç mekana motordan güzel tınılar gelirken ne bir yol-rüzgar gürültüsü yansıyor ne de araç sağa-sola gitmeye çalışıyor. Aracın güç-ağırlık oranı o kadar dengeli, şasisi de o kadar rijit ve kullanımı da kolay ki sanki şehir içinde bir A Serisi ile ilerliyor gibi hissediyorsunuz.

Farklı sürüş modları bulunan AMG GT S, bu sayede daha da hırçın bir hal alabiliyor. Özellikle Race modunda araç bambaşka bir kimliğe bürünüyor ki bu modu yarış pistleri dışında kullanmanız tavsiye edilmiyor. Zaten bu otomobili satın aldığınız takdirde Mercedes size özel bir eğitim programı da sunuyor.

Ben bu aracı kullanırken aracın getirdiği sevinç nedeniyle bir iki virajda izimden saptım ve apeksi kaçırdım. Farklı bir otomobilde böylesi bir süratte bu hata çok kötü sonuçlar doğurabilirdi ancak GT S için bu durum hiç sorun olmadı ve ben virajdan sorunsuz çıktım. Ağırlık merkezinin başarısı ve AMG Ride Control süspansiyon sistemi otomobili yere yapıştırıyor. Bu sayede de onu normal şartlarda yoldan çıkartmak çok zor.

Mercedes AMG GT S ile ilgili ne kadar yazı yazsam da emin olun onun direksiyonuna geçtiğinizde aldığınız hissi tarif etmek için yetersiz kalır. Elbette bu aracı almak kolay değil. Ancak nispeten daha az bedelle onu kullanmak mümkün. Bunun için eğer imkanınız varsa bu aracın dahil olduğu eğitim programlarına katılmanızı şiddetle öneririm.

Sonuç

Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu güzel gün de ne yazık ki bitti ve AMG GT S ile vedalaşma vakti geldi. Gücü, tasarımı, dengesi gibi pek çok konuda aklımı başımdan alan GT S, her canlının mutlaka kullanması ve bu zevki yaşaması gereken bir model. Modelin herkese uygun olmayan fiyatı dışında kusur bulmak zor. Pistte olduğu gibi şehir içinde de son derece kolay kullanımı olmasıyla fark yaratan AMG GT S için ne kadar övgü dolu söz söylesem az.

Teknik veriler Mercedes AMG GT S

Motor (tip/silindir sayısı) V/8/ Benzin
Yerleşim Önde uzunlamasına
Supap/eksantrik sayısı 32/2
Motor hacmi 3982 cc
Maksimum güç 510 HP-6250 d/d
Maksimum tork 650 Nm-1750 d/d
Son hız 310 km/s
0-100 km/s hızlanma 3.8 sn
Şanzıman 7 ileri otomatik
Aktarma Arkadan itiş
Frenler (ön/arka) Hava kanallı disk/ hava kanallı disk
Lastikler 265/35 R19 205/30 R20
Depo kapasitesi 75 lt
Bagaj hacmi 285 lt
Ağırlık 1890 kg
Tüketim (fab. ver.) 7.8/9.4/12.2 lt/100 km
Uzunluk 4546 mm
Genişlik 2075 mm
Yükseklik 1288 mm
Aks mesafesi 2630 mm
Fiyat 1.394.500 TL

Otostil Test Verileri

0-100 km/s hızlanma (sn) 3.8
0-400 m (sn) 11.5
100-0 km/s fren (soğuk)(m) 36.1
100-0 km/s fren (sıcak)(m) 36.0
Gürültü 100 km/s (dB) 68
Test tüketimi (lt/100 km) 13.5
Menzil (km) 556