Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş 2021'den umutlu OTOSTİL

Berk Çağdaş: “ÖTV matrahı yeniden düzenlenirse kazanan tüketici olur”

Berk Çağdaş: “ÖTV matrahı yeniden düzenlenirse kazanan tüketici olur”

Ülkemizin en önemli üreticilerinden biri olan ve en çok tercih edilen 3 modelden ikisini sürekli satmayı başaran Renault Türkiye’de hedefler büyük. Önümüzdeki yıl pandemi koşullarının devam etmesini bekleyen firma, yeniliklere ara vermeden zirveyi hedefliyor. Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş yaptığı açıklamalarla özellikle önümüzdeki yıl tüketicileri çok şaşırtacaklarını söylüyor.

Otostil: Bu yıl için pazarı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Berk Çağdaş: 2020 pazar açısından oldukça iyi geçen bir yıl oldu. 2019 kaynaklı ötelenmiş taleple başladığımız yıl COVID-19 nedeniyle önce durgunluk ardından da müthiş bir dinamizme sahne oldu. Toplu taşınmadan kaçınma eğilimi ve uygun taşıt finansmanı koşulları ile artan talebe karşın pazar dengelerini araç bulunabilirliği belirledi. Yılın son 2 ayında da bu ritmin devam etmesini, pazarın 750 -800 bin seviyelerinde tamamlamasını öngörüyoruz.

 

OS: Renault için yıl nasıl devam ediyor? 10 aylık performansınızı değerlendirir misiniz?

BÇ: Binek otomobil pazarındaki sürdürülebilir başarımızdan dolayı çok mutluyuz. Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk üç modelinin ikisi Renault markasına ait. Yılın başında Türkiye pazarına sunduğumuz Yeni Clio segmentinin açık ara en çok tercih edilen otomobili. Clio gibi Türkiye’de OYAK Renault Fabrikaları’nda üretilen Megane Sedan da en çok satan 3. model olarak başarımıza önemli katkı veriyor. Özellikle Avrupa pazarında pandemi kaynaklı küçülme döneminde Bursa’daki fabrikamızın iç pazara araç tedarikinde önemli desteği oldu. 20 yıldır elde ettiğimiz binek otomobil liderliğini, 2020 yılının ilk 10 ayında da birlikte tecrübe ettiğimiz olağanüstü pandemi sürecine rağmen korumaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Hedefimiz bu alandaki liderliğimizi yılın sonuna da taşımak.

 

OS: 2021 yılı için beklentileriniz nedir?

BÇ: Otomotiv sektörü her şeyin yolunda gitmediği zamanlarda da çözüm üretebilen bir ekosistem. Bu yetenek bağışıklık sistemi gibi, kurumsal bir direnç sağlıyor otomotiv sektöründe. 2021 için ‘iyimserden ziyade umutluyuz’ diyebiliriz. Görünen o ki pandemi koşulları 2021 yılında da devam edecek. Piyasaların yeniden kapanıp kapanmayacağını bilemiyoruz, bununla birlikte üretim bacağında oluşabilecek bir aksaklık da pazara yön verir. Ekonomik belirsizlikler ve Covid 19’a yönelik özellikle Avrupa’da yeniden artan kısıtlamaları göz önünde bulundurunca, şu an 2021 pazarı için öngörü yapmamız doğru olmayacaktır. Belirsizliği yönetme becerilerimizi; her yıl bir adım daha ileriye taşıyoruz. Renault markasıyla kuşkusuz pazar payımızı ve liderliğimizi korumak yine en önemli hedefimiz olacak. Tüketicilerin en çok tercih ettiği Yeni Clio ve makyajlı kasasıyla pazara sunacağımız Megan Sedan gibi ürünlerimize ek olarak Yeni Captur, yenilenen Talisman, Koleos gibi ürünlerimizle gelecek sene de iddialıyız. Yüzde 100 elektrikli Yeni ZOE, Clio ve Captur Hibrid gibi çevre ile dost alternatif motor seçenekleriyle donatılmış modellerimiz de pazara dinamizm getirecek.

 

OS: Dacia tarafında yenilikler var mı?

BÇ: Dacia tarafında da Yeni Sandero – Sandero Stepway ve makyajlı Duster gibi çok önemli ürünlerimizi piyasaya süreceğiz. Otomobil severlerin özellikle Sandero’daki değişimi büyük bir ilgi ile karşılamasını ve erişilebilir fiyatları ile Dacia’nın tüm yeni modelleri ile 2021’de epey ses getirmesini bekliyoruz.

 

OS: Bu yıl araç tedariği en önemli sorun oldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

BÇ: Finansman maliyetleri; otomotiv için en belirleyici unsur. Döviz kurunun artışının yanı sıra faizlerdeki yükseliş trendi piyasa için belirleyici olacaktır. Tüketiciler, kur artışı ve enflasyon etkisi nedeniyle fiyatların ilerleyen dönemde daha da artacağı düşüncesiyle talebi canlı tutuyor. Riskleri göz ardı etmek yerine hazırlıklı olmak ve zamanı geldiğinde fırsatlara odaklanmak gibi bütüncül bir yönetim yaklaşımımız mevcut. Pandemi gölgesinde, ekonomik birçok belirsizlikle beraber ihtiyatla 2021 için bütçelerimizi yapıp, tedarik açısından bu sene yaşanan sorunları tekrarlamamak üzere bir koordinasyon içindeyiz. Tekrarlanmasını hiç istemesek de vaka sayılarının artışını, Avrupa’da başlayan kısıtlamalar ve olası bir üretim aksamasını risk senaryolarımıza dahil ediyoruz.

 

OS: İkinci el piyasasında fiyatlar uçtu gitti. Bunun nedeni sıfır araç bulamamak. Sizce bu sorun daha ne kadar devam eder?

BÇ: COVID-19 pandemisiyle global çapta aksayan tedarik zinciri, sıfır otomobil bulmakta zorluk çeken tüketicileri ikinci ele yönlendirdi. Ayrıca otomobil tüketiciler nezdinde kıymetli bir yatırım aracına dönüştü. Tüm bunlar, ikinci el otomobil fiyatlarında fiktif bir artışa neden oldu. Sıfır araç fiyatlarında, dövize bağlı maliyetler nedeni ile yaşanan yükseliş de 2. ele olan talebi canlı tuttuğu için, kısa dönemde 2. el fiyatlarının düşmesini öngörmek zor.

 

OS: Fiyatlar kurlardan dolayı artmışken sizce yeni bir vergi düzenlemesi veya ÖTV matrah güncellemesi yapılmalı mı?

BÇ: ÖTV revizyonu talebin kırılımını dönüştürüyor. Son yapılan matrah düzenlemeleriyle yerli ve daha düşük ÖTV dilimli otomobillere talebin arttığını gözlemliyoruz. Renault MAİS olarak satışlarımızın yüzde 44’ü yerli üretim modellerimizden oluşuyor. Marka olarak bu ilgiden memnun olsak da vergi reformlarında sektörün tamamına katkı sağlayacak sürdürülebilir bir yapılanmaya gidebilmenin daha önemli olduğuna inanıyoruz. Burada temel felsefe, birim araç başına artan vergi yerine, büyüyen piyasadan toplanacak vergi geliri artışı olmalı.

Otomotivin değişen ekosistemine uyum sağlayacak ve çevre ile dost hibrit – elektrikli alternatif motor seçeneklerine yönelik devlet teşviklerinin de pazara dinamizm getireceğine inanıyoruz.

Kısa dönemde ise; dövize bağlı maliyet artışlarından kaynaklı, %45 ve %50’lik vergi dilimindeki model sayısı epey daraldı. Yeni yıl ile birlikte; ÖTV matrahlarının yeniden gözden geçirilmesinin; tüketiciler adına olumlu bir adım olacağına inanıyoruz.