Japonlar Avrupa'yı ele geçirdi | OTOSTİL

Japonlar Avrupa’yı ele geçirdi

Japonlar Avrupa’yı ele geçirdi

Birkaç yıl öncesinin en popüler sınıfı olan pick-up modeller, SRC ve K Belgesi zorunluluğu ve değişen vergilendirme sistemi nedeniyle bir anda gözden düşmüştüler. Ancak yeni modeller sayesinde tüketicilerin bu olumsuz fikirleri yerle bir olmak üzere…

Pick-up modeller yaklaşık 8-10 yıl önce bir anda popüler oldu. SUV’ların yüksek fiyatları nedeniyle bu araçları alamayan tüketiciler tercihlerini pick-up modellerden yana kullanmaya başladılar. Ancak sonrasında bu araçların çokça tercih edilmesinden ötürü hükümet de boş durmamış ve pick-up modellerin vergilendirmesini değiştirmişti. Üstüne bir de ticari araç sınıfındaki bu modeller için K Belgesi ve SRC zorunluluğu getirilmiş ve bir anda pick-up modeller adeta şantiye aracı olarak görülmeye başlanmıştı.

Zaten araçların satış rakamları da bu değişikliğe hemen tepki göstermiş ve rakamlar bir hayli düşmüştü.

Şimdi ise firmaların yeni modellerin satışa sunulmasıyla bu algı yeniden rafa kalkacak ve pick-up’lar yeniden kısa sürede popüler olacak gibi görünüyor.

Şahsen ben bu karşılaştırmada kendi fikirlerimle birlikte bu araçları kullananların forum sitelerinde yaptığı yorumları da dikkate alacağım.

1

TÜKETİCİ TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR

Pick-up modeller son dönemde atağa kalkmaya başladı. Neredeyse bu araçların üzerine serpilen ölü toprağı bir anda kalktı ve yeniden yollarda bu araçları görmeye başladık. Bu çok güzel bir gelişme. Ancak şunu unutmamakta fayda var, daha önce uygun fiyatları ile öne çıkan bu araçlar günümüzde hiç de hesaplı değiller. Karşılaştırmamızda 3 modelin de üst versiyonlarını 4×4 çekiş sistemli ve otomatik şanzımanlı olarak değerlendirdik. Fiyat etiketlerine bakınca da bu yüksek bedelin sebebinin neden böyle olduğunu bu sayede anlayacaksınız. Evet bu araçların başlangıç fiyatları 80 bin TL seviyesinde. Ancak gerçekçi olalım; kimse bu versiyonları tercih etmiyor; donanımlı modeller rağbet görüyor.

İMAJ DAHA ÖNEMLİ

Pick-up araçlar SUV modellerler yarışan özelliklere sahip. Zaten çoğu üretici de bu araçları SUV modellerden türetiyor. Ancak elbette maliyet kaygıları nedeniyle yürüyen akşamlarda ve iç mekanlarda kimi farklılıklar bulunuyor. Tasarım olarak ise pick-up’ların elleri çok güçlü.

Karşılaştırmanın ilk konuğu olan L 200 bu üçlü içinde en sade model olarak dikkat çekiyor. Aracın tasarımında krom görünümlü detaylarla elit bir hava verilmiş olup önden arkaya tasarımda bütünlük sağlanmış. Önceki nesille benzerlikler bulunsa da yeni versiyon kendini hemen belli ediyor.

Nissan Navara ise önceki nesliyle en sade ancak SUV’a en çok benzeyen model olarak bilinirdi. Aracın tüm tasarımında Pathfinder modeli ile benzerlikler olması nedeniyle aynadan bakanlar bu aracı Navara değil de Pathfinder sanıyordu. Yeni nesilde ise bu farklar daha radikal biçimde ortaya çıkartılmış. Navara artık eski nesle kıyasla çok daha dinamik bir model olmuş. Elbette bir spor otomobil gibi görünmüyor ancak tasarım genel olarak dikkat çekmeyi ve sürücünün içini kıpırdatmayı başarıyor.

Toyota Hilux ise bugüne kadar sıradan tasarımıyla hayal kırıklığı yaratan bir model olarak akıllarda yer etmişti. Yeni nesilde ise Toyota tasarımcıları bu anlayıştan vazgeçerek ortaya çok şık, elit ve dinamik bir model hazırlamış. Bu aracın ızgara ve far gibi büyük detayları güçlü görünmeyi sağlarken, krom görünümlü detaylarla elit bir hava da yakalanmış. Test aracındaki gibi üst paket tercih edildiğinde ortaya çıkan görünüm çok güzel. Navara ile birlikte bu alanda Hilux, L 200’ün önünde yer almayı başarıyorlar.

2

İÇ MEKANLAR KONFORLU

Bu üç aracın iç mekanına geçmek büyük keyif. Yerden yüksek yapıları nedeniyle bazen bu araçlara tırmanmak gerekse de daha koltuğa oturduğunuz anda size büyük güven veriyorlar. Sadece bu his bile neden pick-up modellerin bu kadar tercih edildiğini çok iyi anlatıyor.

L 200 iç mekan olarak bu sınıftaki en sade modellerden. Ne yazık ki Mitsubishi tıpkı öncü modelde olduğu gibi yine minimalist çizgilerden yana tercihini kullandığı için konfor arayanların istekleri bir nebze karşılanırken teknoloji severlerin istekleri ile karşılanmıyor. İnsan bu araçta daha fazla oyuncak arıyor.

4

Navara ise orta konsoluyla rakipleri arasından öne çıkmayı başarıyor. Adeta Qashqai modelinin içinde olduğunuzu sandığınız kokpitte kullanılan malzeme kalitesi binek modelleri kıskandıracak kadar başarılı iken, işçilik seviyesi de yüksek tutulmuş. Yüksek ergonomiye sahip orta konsolda göze batan yegane kusur koyu renklerin hakimiyeti ki bu sınıfta daha farklı bir anlayış ne yazık ki görülmüyor. Bir de cam açma düğmelerinin hala ışıklandırılmamış olması gece sürüşlerinde gözlerin yoldan ayrılmasına neden oluyor.

5

Toyota Hilux, dış tasarımındaki büyük değişimi iç mekanına da taşımış. Aracın orta konsolu yerini aldığı modele göre çok daha teknolojik ve ergonomik bir hal almış. Toyota’nın diğer modellerindeki gibi bir tasarım anlayışı ile şekillendirilen iç mekanda konfor garanti ediliyor.

Bu araçların yaşam alanları satın alanlar için ikincil öneme sahip olmuştur. Arazi kabiliyeti ve yük taşıma potansiyeli pick-up’ların belli başlı satın alma kriteri olsa da yeni modellerde artık konfor ve iç mekan genişliği de büyük önem arz ediyor.

3

Bu konuda en önemli gelişme Nissan Navara’da yaşanmış. Eski neslin arka koltukları adeta bir spor otomobil gibi küçükken yerini nesilde önemli bir büyüme sağlanmış ve arkada 3 yetişkinin seyahat etmesi mümkün olmuş. Bununla birlikte camların yeni tasarımı sayesinde ferahlık da artmış. L 200 ve Hilux ise Navara’ya kıyasla arka koltukta daha dar alan sunuyor. Üstelik Hilux baş mesafesi konusunda da rakiplerinden geri kalıyor.

Yükleme alanlarını göz önüne alırsak ise bu kez bizi büyük bir sürpriz bekliyor. Büyük boyutları ve heybetli yapısıyla bu üçlü içinde sanki en büyük modelmiş gibi algılanan Hilux, arka bölmesinde en düşük yükleme kapasitesine sahip model oluyor. Açıkçası ben bu aracın 1 tondan fazla yük taşımasını beklerken 830 kg’lik değeri görünce büyük şaşkınlık yaşadım. L 200 960 kg gibi sınıf ortalamalarını yakalayan bir yükle baş edebilirken Navara’nın 1006 kg taşıması ile bu üçlü içinde gerçek 1 tonluk model olduğunu ortaya koydu.

GÜÇLERİ BENZER SEVİYEDE

Bu 3 modelin de aslında farklı motor alternatifler var. Ancak biz karşılaştırmamızda yüksek donanıma sahip otomatik şanzımanlı modelleri seçtiğimiz için motor güçleri de şansımıza benzer seviyede çıktı. Sadece bu gücü elde etmek için 3 modelin ihtiyaç duyduğu hacim birbirinden bir hayli farklı.

Örneğin Navara 2.3 litreden 190 HP güç elde ederken, L 200 2.4 lt’den 181 HP elde edebiliyor. Hilux ise rakiplerinden daha fazla hacme sahip olmasına karşılık 177 HP üretmek için 2.8 lt hacme gerek duyuyor. Yani karşılaşmadaki en küçük motora sahip olan Navara asında en güçlü motora da sahip.

1

Bu araçlar yüklü durumlarda kullanıldığı için hepsini torkları alt devirlerden itibaren kullanıma sunuluyor. Ancak boş ağırlıkları binek modellere kıyasla bir hayli yüksek olduğu için performans anlamında çok da başarılı olmalarını beklemek haksızlık olur. İster boş ister yüklü durumda güçten düşmemeleri ve başarılı arazi kabiliyetleri sayesinde ilerlemeyi sürdürmeleri bu üçlü için önemli bir özellik. Bu sınıfta satılan bazı modeller 400-500 kg yükle en ufak arazide bile ilerleyemezken bu üçlüde böyle sorunlar yaşanmaması çok başarılı. Zaten forumlarda yapılan değerlendirmelerde de kullanıcılar bu araçların hep her durumda ilerleyebilmelerinin kendileri için satın almadaki en önemli kriter olduğunu belirtiyor.

KONFORA GEREK YOK

Yine bu forumlarda konfor düzeyinin satın almada büyük önem arz ettiğinin altı çizilmiş olsa da konfor seviyesi düşük olsa da dayanıklılığın daha önemli olduğunu altı çiziliyor.

L 200 konfor anlamında bu üç model içinde en zayıf modelken, Navara sanki bir Qashqai veya X-Trail ile yol alındığını kullanıcısına yaşattığı için övgüyü hak ediyor. Hilux de konfor konusunda başarılı olsa da bu aracın yüksek sağırlığı ve rakibinden daha dengesiz ağırlık dağılımı nedeniyle virajlarda verdiği his ondan geri kalıyor.

2

DONANIM ÖNEMLİ

Evet bu modelleri daha önce SUV’ları pahalı bulanlar alır demiştik. Ancak gününüzde bu araçlar başlı başına kendi tüketicisi grubunu oluşturdu bile. Yani gerçekten bayiye aklında sadece bu model olarak gidenlerin sayısı hiç de az değil. Bunun farkında olan firmalar da bu modelleri dolu paketlerle tüketicilerle buluşturuyor.
Ancak burada firmaların donanımlı araç kavramları birbirinden bir hayli farklı. Örneğin L 200 diğer 2 rakibine kıyasla hala pek çok kalemi sunmuyor. Üstelik biz serinin en donanımlı modelini kullanmıştık. Hilux ise donanım olarak bir hayli iyi bir model olsa da Navara’nın gerisinde kalıyor.

Bu disiplindeki en başarılı model olan Navara ise binek modellerden alınmış gibi duran kokpiti, yüksek donanımı ve başarılı detaylarıyla eski nesilde olduğu gibi sınıf birincisi olacak gibi görünüyor.

Araçların baz versiyonları dikkate alındığında Navara ve Hilux 79.900 TL’lik fiyatlarıyla L 200’ün 85.041 TL’lik fiyatının önünde yer alıyor.

Elbette kişisel beğeniler değişkenlik gösterir ancak L 200 ve Hilux’ın hala resmi plakalı olarak yollarda sıklıkla görülmesi bu iki modelin nihai kullanıcı beklentilerini hala karşılar düzeye gelmediğini ortaya koyuyor. Oysa ki Navara satışa sunulması ile kısa sürede yollarda bir hayli göze çarpmaya başladı.

3

SONUÇ

Bu karşılaştırmayı yaparken forum sitelerinden de destek aldım. Acaba benim görmediğim bir konuyu nihai tüketici nasıl değerlendirmiş diye düşündüm. Sonuçta biz araçları test ediyoruz ancak bu gibi ticari modellerde beklentiler çok farklı oluyor. Ancak gördüm ki artık ticari araç sahipleri de konfora büyük önem veriyor ve pick-up modellerin ister yüklü ister boş olsun yola sağlam basmasını ve yolculuklarda onlara güven vermesini istiyor. L 200, Navara ve Hilux üçlüsüyle yaptığım bu karşılaştırmada benim aklımda kalan model Navara olurken, Hilux de onun peşinden geldi. Anca u modelin arka koltuğundaki yaşam alanı ve en düşük yükleme kapasitesine sahip olması benim için sürpriz oldu. L 200 ise ne yazık ki yenilenmesine rağmen rakiplerinin bir hayli gerisinde kalıyor. Bu modelin neredeyse hiçbir disiplinde öne çıkmaması bende şok etkisi yarattı.

Teknik veriler MITSUBISHI L 200 NISSAN NAVARA TOYOTA HILUX

Motor (tip/silindir sayısı) Sıralı/4 Sıralı/4 Sıralı/4
Yerleşim Önde enlemesine Önde enlemesine Önde enlemesine
Supap/eksantrik sayısı 16/2 16/2 16/2
Motor hacmi (cc) 2442 2298 2755
Maksimum güç (HP-d/d) 181-3500 190-3750 177-3400
Maksimum tork (Nm-d/d) 430-2500 450-1500 450-1600
Son hız (km/s) 177 180 175
0-100 km/s hızlanma (sn) 10,4 10,8 !!!!
Şanzıman 5 ileri otomatik 7 ileri otomatik 6 ileri otomatik
Aktarma Dört tekerlekten çekiş Dört tekerlekten çekiş Dört tekerlekten çekiş
Frenler (ön/arka) Hava kanallı disk/kampana Hava kanallı disk/kampana Hava kanallı disk/kampana
Lastikler 245/65 R17 255/60 R18 265/60 R18
Depo kapasitesi (lt) 75 80 80
Yükleme kapasitesi (kg) 960 1006 830
Ağırlık (kg) 1950 1993 2080
Tüketim (fab. ver.)(lt/100 km) 6,4/7/8,1 6/7/8,7 7,1/8,5/10,9
Uzunluk (mm) 5285 5330 5330
Genişlik (mm) 1815 1850 1855
Yükseklik (mm) 1780 1840 1815
Aks mesafesi (mm) 3000 3150 3085
Fiyat 114.206 TL 115.900 TL 119.900 TL

Test verileri MITSUBISHI L 200 NISSAN NAVARA TOYOTA HILUX

0-100 km/s hızlanma (sn) 10.9 11.5 11.8
0-400 m (sn) 19.0 20,6 21,1
100-0 km/s fren (soğuk)(m) 41,8 41,8 42,1
100-0 km/s fren (sıcak)(m) 42,6 42,5 42,5
Gürültü 100 km/s (dB) 72 70 70
Test tüketimi (lt/100 km) 9,4 9,2 10,5
Menzil (km) 798 870 762

Puanlama Maksimum Puan MITSUBISHI L 200 NISSAN NAVARA TOYOTA HILUX

Tasarım 10 8 9 9
İç mekan 10 8 9 9
Motor 10 8 8 8
Şanzıman 10 6 8 7
Performans 10 8 7 7
Yol tutuş 10 7 8 9
Fren 10 8 9 8
Tüketim 10 8 8 6
Donanım 10 7 9 9
Fiyat 10 7 9 9
Toplam 75 84 81
Sonuç 3. 1. 2.

 Fiyatlandırmada modellerin baz versiyonları esas alınmıştır.

DCIM100MEDIADJI_0003.JPG

Sonuç tablosu