İstanbul trafik konusunda çekilmez oldu Türkiye'nin dergisi otostil

Taksi, dolmuş, otobüs şoförlerini dövmek serbest olsun!

Taksi, dolmuş, otobüs şoförlerini dövmek serbest olsun!

İstanbul trafiğinde artık herkes sinir küpü olmuş durumda. Ekonomik sıkıntıların da etkisiyle artık insanlar trafikte patlamaya hazır bomba gibi geziyor. Bunun sonucunda da trafikte her köşe başında itiş kakış, kavga eksik olmuyor. İstanbul trafik konusunda her geçen gün çekilmez bir hal alıyor.

Ama bu durumun birinci sebebi ne yazık ki ticari araç sürücüleri….

Kimse kusura bakmasın ama trafiğin bu kadar keşmekeş hale gelmesinde onların payı çok büyük.

Bir düşünün 2 şeritli yolda ilerliyorsunuz ve bir anda bir taksi o şeriti 3 şerite çıkartmış, arkasından da ona eşlik eden diğer sürücüler…

Ya da siz tali yoldan ana yola bağlanacaksınız ama bir minibüs en sağdan gelip sizin önünüze kırıyor ve ana yola girmeye çalışıyor.

Bu ve benzeri durumlar hiç başınıza gelmedi mi? Eğer gelmediyse demek ki trafiği olmayan bir yerde yaşıyorsunuz. Bu dediğim İstanbul’da da böyle, Kayseri’de de… Ticari araç sürücülerinin içtikleri çaydan dolayı mıdır nedir bilmiyorum ama hepsi de iğrenç araç kullanıyor.

Diyeceksiniz ki otomobil sürücüleri çok mu iyi sürücü? Haklısınız onlar da iyi değil. Ama o sürücülerin bir çoğu ticari araç sürücülerinin yaptıkları kural ihlallerinin yanlarına kar kaldıklarını görünce sürüş stillerini bozuyor. Günümüzde trafik polisinin önünde bile kural ihlali yapsanız size dönüp bakmıyor. Eğer ona belli miktarda ceza keseceksin denmediyse ceza makbuzunu arabasından çıkartmıyor bile.

Hal böyle olunca trafik iyice saçmalamış bir durumda ve bizlerin de sinirlerini zıplatıyor.

Ticari araç sürücülerine neden böyle yaptıklarını sorduğunuzda ise hep daha çok müşteri alabilmek, daha çok kazanmak zorunda olduklarından dem vuruyorlar. Bu konuda haklı olabilirler ancak kimse onlara bu işi zorla yaptırmıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde örneğin taksi sürücüsü olmak için eğitim almanız gerekiyor.

Örneğin Londra’da bir taksi sürücüsü olmak için en iyi ihtimalle 12 ay hazırlanmanız lazım. Size tek tek sokak isimlerini öğretiyorlar ve navigasyondan bağımsız gidilecek yere en kısa sürede ulaşmanızı esas alan bir sınava tabi tutuyorlar. Elbette buna görgü, nezaket, dil bilgisi gibi kuralları öğrenmeyi eklemeyi saymıyorum bile.

Ülkemizde ise iş bulamayanların ilk aklına gelen taksiye çıkmak! Bu iş bu kadar kolay olmamalı. Bu iş de bir meslek ve bunun bir yeterliliği olmalı ama nerdeeee…. Keza minibüs şoförlüğü…. Bu kadar can taşınmasına rağmen hanginiz bana bugüne kadar başka bir minibüsle yarışan sürücüye denk gelmediğini söyleyebilir ki!

İşte bu ve bunun gibi sebeplerden ötürü artık ben de trafikte patlamaya hazır bomba gibi geziyorum. Sakin başlayan günüm trafiğe çıktığımda birden yükselen sinir katsayımla çekilmez bir hal alıyor. Yapılan kural ihlallerine ve onların yaptıklarının yanına kar kalmasına; üstelik alay edercesine verdikleri cevaplara dayanamıyorum.

Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini ölçmenin en temel yolu trafikteki davranışlarından geçer. Ama görüyoruz ki bizim ülkenin durumu içler acısı.