Hadi artık başlayalım! | OTOSTİL

Hadi artık başlayalım!

Hadi artık başlayalım!

Uzun bir süredir hayatımızda olan seçim konusu artık kapandı. O kazandı, bu şunu yaptı vs gibi lafların artık bir değeri yok.

Şimdi önümüze bakma vakti.

Ancak durum gösteriyor ki seçim bitse de işler yoluna girmeyecek.

Piyasadaki durum açıklanan verilerden çok daha kötü durumda. Esnaf kan ağlıyor, ne satış var ne de ödeme!

Her zaman bu tarz laflar dolanırdı ama bu kez tabana yayılan derin bir kriz var.

İşler açılır mı? Bence imkansız. Bu saatten sonra ülkemizdeki araç pazarının 1 milyon seviyesine ulaşması en iyimser tahminle 4-5 yıl sürer. O zamana kadar da kim öle kim kala!

Peki sektörde durum ne olacak? Bence akıllı davrananlar için küçülme minimumda duracak. Akıllı davranmaktan kastım gerçekten indirim yapan firmalarla reklam bütçesini sıfırlamayan markalar… Bu gibi zamanlarda insanları bayilere sokmak zor. Bu nedenle indirimler yapılmalı ve bunu da reklamlarla insanlara bildirmek gerekir.

Ancak gelin görün ki ülkemizde tam tersi bir politika izleniyor ve hem zarar ediyoruz denilerek araç fiyatlarına zam yapılıyor hem de reklam bütçeleri kesiliyor. Böyle olunca da elbette satış rakamları dibe vuruyor.

Renault & Dacia ve Fiat örnek olmalı

Bu söylediğimin ne kadar doğru olduğunu ispatlayan markalar elbette var. Bunların başında Fiat ve Renault & Dacia geliyor. Bu kriz ortamında araç fiyatlarını makul seviyede tutan bu markalar aynı zamanda reklam bütçelerini de kesmeden tüketicilerle her türlü yayın vasıtasıyla haberleşmeye devam etti ve satış adetlerinde pek çok rakibini geride bıraktı.

Durum gösteriyor ki bu strateji sayesinde yıl sonunda bu üç marka için işler iyi olacak.

Elbette reklamla birlikte yeni modeller de tüketiciler için önemli. Örneğin Peugeot ürün gamı yenilense de ülkemize başta 508 olmak üzere bu yenilikler geç gelecek; çünkü aracın fiyatı yüksek. Bu durumda markanın elinde en büyük koz olarak önümüzdeki yıl makyajlanacak 3008 kalıyor ki onun da artık işi hiç kolay değil. Veya Ford modellerinde yenilikler olsa da tüketiciler yeni modeller yerine yine bu markada filo araçlarını tercih ediyor ve marka daha çok nihai tüketici yerine kiralama sektörüne satış yapıyor. Onlar için de yeni model, donanım vs çok önemli değil; fiyatı uygun olsun yeter.

Bu yıl otomotiv sektörü için zor geçiyor. Ancak önümüzdeki yıl daha da zor geçecek. Bu yıl 400 bin civarında bir satışla yıl bitecek gibi görünüyor. Önümüzdeki yıl ise büyüme olmasına ben pek olasılık vermiyorum. Çünkü bu kez firmalar ellerinde stok kalmaması için siparişleri düşük tutacak.

Bu nedenle yine dediğim gibi reklama bütçe ayıranlar öne çıkacak, diğerleri onları izleyecek.