Filo kiralama sektöründe yeni araç alımlarının yüzde 25’ini tek başına gerçekleştiren Intercity’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak:
2020 yılında büyümeye devam ederek yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, şu açıklamalarda bulundu;
“Intercity olarak 2019 yılını sektörün küçülmesine rağmen başarılı bir performansla kapatıyoruz. Güçlü sermaye yapımız, tecrübeli kadromuzun yönetimde ve stratejik kararlarda gösterdiği isabetli öngörülerle gerekli hazırlıkları zamanında yapıp, hem yabancı para cinsinden borcumuzu minimumda tuttuk, hem de kısmen riskli müşterilere yapılan kiralamaları yenilemeyerek daha dengeli bir portföye sahip olduk. Kredi piyasalarındaki daralmaya rağmen yurtiçinden 1,5 milyar TL’yi aşkın finansman kaynağı sağlayarak başarılı bir performans sergiledik. Artık sonlarına yaklaştığımız 2019 yılını toplamda 10 bin adet sıfır araç alımı ile kapatmayı planlıyoruz. Böylece tüm filo kiralama sektörü alımlarının dörtte birini tek başımıza yapmış olacağız.”
2019 yılı araç kiralama sektörünü de değerlendiren Ak, “Son iki yılda otomotiv sektöründe ciddi bir küçülme yaşandı. Filo kiralama sektörü de iki yıl önce 400 bin adetlik bir pazar büyüklüğüne ulaşmıştı ancak son iki yıldır hızla küçülüyor. Bu yıl pazarı 40 bin adedin altında sıfır araç alımı ile toplamda da 260-270 bin araç adedi arasında kapatacağız gibi görünüyor. Geçtiğimiz yıl bu adetleri öngörmüştük ve dediğimiz adetler bire bir gerçekleşti. Özetle; Intercity olarak 2019’u da başarılı geçen bir yıl olarak kaydedeceğiz.
“Hormonlu büyüme dedik, haklı çıktık”
Her şeyin yolunda gittiğinin sanıldığı 2018 yılının ilk 6 ayında, sektörde hormonlu büyümeye ve artan risklere dikkat çeken açıklamalarımız yüzünden hemen her kesimden gelen eleştiri oklarının hedefi olmuştuk. Ancak zaman bizi yine haklı çıkardı ve geçtiğimiz 1,5 yıl içinde sektörde birçok olumsuzluklar yaşandı. 10 bin aracın üstü en fazla sekiz ya da dokuz oyuncunun olduğu bir pazarda; bir büyük firma iflas etti, bir büyük firma borç yapılandırmasına gitti, bir firma ise konkordato ilan etti; nerdeyse herkes ciddi şekilde hızla küçüldü. Yabancı firmalardan birinin yurtdışı halka arzının ise Türkiye operasyonlarının performansı nedeniyle iptal edildiğini yurtdışı basından öğrendik. Tüm bunlar gerek müşteriler nezdinde gerekse bankalar ve kreditörler nezdinde çok ciddi bir güven zedelenmesine yol açtı. Sektörün kredibilitesi zarar gördü. Finansal yapısı güçlü ve düzgün yönetilen onca firmaya rağmen, bankalar gözünde oto kiralama sektörü riskli bir pazar olarak algılanmaya başlandı. Kimi zaman yöneticilerin ihtirasları yüzünden, kimi zaman iyi niyetten ve etik değerlerden uzaklaşılmasıyla birçok yanlış karar alındı. Yüksek kaldıraçlı borçlar ile araç parkları önce büyütüldü, sonrasında borç kapatmak için piyasa değerinin altında 2.el satışları yapılarak o piyasaya da zarar verildi. Rehinli-ipotekli araçlar galerilere satılarak, küçük esnaf bile mağdur edildi. Kiralık araç kullanıcısı beyaz yakalı profesyonellerin altındaki araçlar kolluk kuvvetleri tarafından bağlandı, şirketlerin işler aksadı, düzenleri bozuldu ve adeta mutsuz müşteriler topluluğu yaratıldı.
Bu dönemde Intercity her zaman olduğu gibi tüm hizmetlerini kesintisiz sürdürdü. 7 gün 24 saat Türkiye’nin her yerinde bütün araçlarımız yollarına problemsiz devam edebildi. Her ay sıfır araç alımlarımızı ve yeni kiralamalarımızı da kesintisiz sürdürdük. Intercity’nin sağladığı bu güvenlik çemberi müşterilerimize de çok büyük bir konfor alanı sundu, bu da işlerini daha etkin yapmalarına yardımcı oldu. Tüm bunların meyvelerini de şu an topladığımızı belirtmeliyiz. Şu anda başka firmalardaki kira kontratları biten veya daha önce hiç bizimle çalışmamış ya da ilk defa kiralama yapacak firmalardan gelen araç kiralama taleplerinde çok ciddi bir artış söz konusu ve biz de bu talepleri memnuniyetle yerine getiriyoruz.”
“Sektör bir üst kurul tarafından regüle edilmeli”
Tüm bu yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; oto kiralama sektörü gerek operasyonel gerekse de finansal olarak acilen regüle edilmeli ve bir üst kurul tarafından denetim/gözetime tabii tutulmalı. Özetle bugün geldiğimiz nokta bizim son yıllardaki söylemlerimizin ne derece doğru olduğunu gösteriyor. Yurtdışında bu işin ismi “operasyonel kiralama” olarak konmuş ve zaten finansal üst kurullar tarafından denetlenen firmalar tarafından yapılırken; Türkiye’de en büyük oyuncular finans kurumu statüsünde olmayan özel sektör şirketleri diye yaklaşık 8 milyar dolar kredi büyüklüğü olan bir sektörü tamamıyla finansal regülasyonların dışında tutmak doğru bir yaklaşım değil.”
‘’2020 yılında hedef 3 milyar TL yatırım ve 20 bin adet yeni araç alımı’’
2020 yılı ile birlikte filo kiralama sektöründe bir kıpırdanma beklediklerini de kaydeden Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, hedeflerini şöyle açıkladı:
“Önümüzdeki üç yıl cari açık vermeden büyüme hedefleri tutturulursa, filo kiralama sektörünün, bu büyümelerin çok çok üstünde olacağını geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz. Bugün filo kiralama sektörü aldığı her araç bedelinin kabaca yarısını ÖTV, KDV, MTV adı altında vergi olarak anında devlete ödüyor. Sadece bu bile çok ciddi bir vergi geliri yaratıyor, bu vergi geliri de büyümeyi ayrıca tetikliyor. Filo kiralama sektörüne baktığımızda bu yıl 50 bine yakın yeni araç alımı gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bizim hedefimiz ise bunun 20 bin adetlik kısmını tek başımıza gerçekleştirerek, kurumsal müşterilerimizin yeni araç kiralama taleplerini kusursuz şekilde yerine getirmek olacak. Bu da önümüzdeki sene kabaca bu senenin iki katı bir yatırım yapacağımızı gösteriyor. Bu alımlar için gereken 3 milyar TL’den fazla yatırımın yarıdan fazlasını yurtdışından finanse edeceğiz. Bu yıl zorlu finansman imkanları nedeniyle kapasitemizin yarısı araç alımı yapabildik. Ancak uzun yıllardır birlikte çalıştığımız yurtdışı finans kuruluşları sayesinde yeni dönemde ihtiyacımız olan finansmanın çok büyük kısmını yurtdışından yapabiliyoruz. Önümüzdeki yıl sektör lideri olarak gerçekleştireceğimiz büyüme ile filo kiralama sektörüne de ivme kazandıracağımızı düşünüyoruz.”
“Vergi kanunundaki yeni düzenlemeye göre filo kiralama en doğru tercih”
“Ekonomik konjonktür nedeniyle kullanıcı tercihleri aylık kiralama fiyatı ve satış fiyatı çok daha ekonomik olan araçlara kayıyor. Bu nedenle vergi kanununda değişiklik öngören yasa teklifine göre araç kiralamalarında gider gösterilebilecek üst limitin 5.500 TL olarak belirlenmesinin makul olduğunu ve sektörde herhangi bir sıkıntı yaratmayacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde araçlarını kendi öz kaynakları ile satın alan firmalar alış bedellerinin ancak 250 bin TL’ye kadarki kısmını gider gösterebilecek. Yeni yasa ile gelecek bir diğer değişikliğe göre; satın alınan araçların bakım onarım masraflarının sadece yüzde 70’i gider gösterilebilecek. Tüm bunlar dikkate alındığında satın alma yerine araç kiralamanın çok daha cazip hale gediği açıkça görülüyor. Paranın az bulunup, çok değerli olduğu böylesi zor zamanlarda araç kiralama işimizin hep çok hızlı büyüdüğünü gördük. Şu an iş dünyasının kendi işine odaklanması ve operasyonları için ihtiyaç duydukları araç parkını bu işin uzmanı filo kiralama şirketlerinden temin etmeleri, alabilecekleri en rasyonel karar olur. Bu hem kısıtlı öz kaynaklarını daha verimli kullanmalarına, hem de daha etkin vergi planlaması yapmalarına olanak sağlar. Bir liranın bile çok değerli olduğu böyle zamanlarda akıllı yöneticiler her zaman araçlarını kiralama yoluna gider. Bu yüzden filo kiralama pazarına çok ciddi bir talep var.”