Kirasını karşılayamayan markanın geleceği olur mu?

Kirasını karşılayamayan markanın geleceği olur mu?

Model bazında otomobil satış rakamları 2018 Haziran sonuçları gösterdi ki gelecekte ülkemizde satış yapan bazı markalara elveda diyeceğiz. Bazı mar

Model bazında otomobil satış rakamları 2018 Haziran sonuçları gösterdi ki gelecekte ülkemizde satış yapan bazı markalara elveda diyeceğiz.

Bazı markalar için satış çok önemli olurken bazıları için ikinci planda kalabiliyor. Örneğin bugün ülkemizde Ferrari’nin 6 ayda 9 adet satılması kimse için şaşılacak bir durum değildir. Çünkü bu özel üreticinin hem üretim adetleri sınırlı hem de ülkemize ayrılan kotası düşük.

Bu nedenle de Ferrari veya Lamborghini gibi özel araçlar için satış adetleri geri plana itilebilir. Ancak elbette aynı durum bir Fiat veya Hyundai için söz konusu olamaz; bu markalar yüksek satış yapmalı ki bu büyük organizasyon hayatına devam edebilsin.

Bir de ülkemizde kağıt üzerinde var olan ancak yollarda görmenin neredeyse imkansız olduğu üreticiler var ki işte onlar için tehlike çanları çalmaya başladı. Artan kurlar nedeniyle fiyatları iyice artan bu üreticilerin araçlarını yollarda görmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Kimden mi bahsediyoruz; örneğin Infiniti’den veya Lexus’dan ya da SsangYong’dan…

Örnekleri biraz daha artırmak mümkün ama bu üç marka için durum hiç de iyi değil.

Örneğin Infiniti gibi dünyada ün yapmış, kaliteli araçlarıyla beğeni toplayan bir markanın ülkemizde 6 ayda sadece 16 adet araç satmasının nedeni ne olabilir? Üstelik bu araçlardan 15 adedi de Q30 modelinin 1.5 D versiyonu iken, diğer satılan otomobil 1 adet Q60. Üstelik bu rakamın içinde test aracı veya şirket içi bir alım var mı onu da bilmiyoruz!

Aynı şekilde Toyota’nın lüks markası Lexus da 6 aylık dönemde sadece 31 adet araç satışı gerçekleştirmiş ve bunların 13 adedi en ucuz model olan CT olmuş.

Bir dönem pickup araçlarıyla popüler ola SsangYong ise 6 ayda toplamda 185 satış yaparken otomobil satışı 132 adette kalmış. Satılan modellerden 92 adedi Tivoli iken 35 tanesi XLV olmuş. Burada da şirket içi alım veya bayilerin test araçları mı alındı bilmiyoruz; yani nihai tüketiciye ulaşan araç sayısı daha az olabilir.

Kiralarını çıkartamazlar

Bu ve bunun gibi markaların satışlarının bu denli düşük olması akıllara bu operasyonların daha ne kadar devam edeceği sorusunu getiriyor. Düşünsenize siz yılda birkaç milyon lira kira ve maaş öderken bu firmaların toplam cirosu neredeyse bu rakama ulaştığı için kar etmeleri hatta belki de genel giderlerini karşılamaları mümkün değil. Elbette distribütörler bu zararı belirli bir zamanda tolere edebilir ancak bu da uzun soluklu olamaz. Örneğin SsangYong için de durum böyleyken, Lexus’u getiren Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş için de farklı değildir. Ya da Infiniti’nin distribütörü olan Bayraktar Otomotiv ve Servis Hizmetleri A.Ş’nin de bu zararı göze alacağını düşünmüyorum.

Prestij için dayanılmaz

Ticaretin birinci kuralı kar etmek. Bu olsun ki sistem devamlılığı sağlansın. Ancak bu markalar için görünen o ki kar etmek pek mümkün değil. Bu üreticilerin satılıyor olması distribütör için prestij olsa da buna dayanmak da bir süreden sonra mümkün olmaz. İşte bu nedenle de önümüzdeki dönemde ülkemizde satılan araç markasının sayıca düşmesi kaçınılmaz.

Model bazında otomobil satış rakamları 2018