Birçoğunuzun bildiği üzere yaptığımız iş gereği yeni otomobilleri test etme, onları kullanıp deneyimle imkanına sahip oluyoruz. Otomobiller her geçen gün kendilerini geliştirmeye, bizlere sundukları imkan ve teknolojileri arttırmaya devam etse de ben eski otomobillere ayrı bir ilgi duyuyorum.
İlk otomobilimin ardından sahip olduğum Ford Sierra da bu otomobillerden birisiydi. O otomobil son sahip olduğum araca göre daha derli topluydu ve mekanik anlamda tatlı uğraşları olan, onlarla ilgilenmemi gerektiren bir otomobildi. Geçtiğimiz aylarda satın aldığım son aracım BMW 323ti ise bu konuda Sierra kadar sorunsuz bir model değil.
Durum böyle olunca da bu otomobille geçireceğim zamanın fazla olması ve ona yapacağım yatırımın sonucunda ortaya çıkacak sonuç benim de merak ettiğim detaylar arasında yer alıyor.
Bu otomobile bu kadar fazla emek, zaman ve para harcayacak olmanın getirdiği karmaşa ile beraber trafikte başıma gelebilecek olası bir kaza veya benzeri durumlara karşı trafik sigortası dışında kasko yaptırmak da istemiştim. İstemiştim diyorum çünkü bunu firmaların yaş şartlarından dolayı gerçekleştiremedim.
Kasko firmaları 15 yaşından büyük olan otomobillere eğer öncesinde yapılmış bir kasko poliçeniz yoksa kasko yapmıyorlar. Bu durumun temel nedeni parça ve işçilik gibi maliyetlerin yüksek olması. Buna ek olarak da otomobillerde bulunan yılların getirmiş olduğu yorgunluk bulunuyor. Satın aldığınız araç ister fabrikadan ilk çıktığı andaki gibi olsun isterseniz de tamamen dağılmış bir halde bile olsa maalesef böyle bir imkana sahip olamıyorsunuz.
Bunların dışında işçilik ve parça maliyetinden de biraz bahsetmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci sadece sıfır araç satışlarını değil beraberindeki yan iş kollarını bir hayli etkilemiş durumda. Sıfır bir yedek parça veya ikinci el bir yedek parça satın almak istediğinizde ödediğiniz rakamlar önceki senelere oranla 2-3 katına çıktı. Bu artış sadece parça fiyatlarıyla sınırlı değil. İşçilik de bununla doğru oranda artan maliyetlerden.
Aracınızı komple boyatmak istediğinizde size o kadar geniş bir fiyat yelpazesi çıkıyor ki 4 bin TL’ye de araç boyatabiliyorsunuz 20 bin TL’ye de bu işlemi yaptırmak mümkün. Örnekte belirttiğim iki tutar arasında kullanılan malzemenin kalite farkı bulunsa da istenen işçilik bedelinin ne kadar fazla olduğunu hesaplamak çok zor olmuyor. Cüzdanınızda fazla paranız varsa pahalı olanı seçmeyi düşünebilirsiniz ama bu noktada usta faktörü devreye giriyor. Sosyal medya faktörü insanların gözünü bir hayli boyarken, konuştuğunuz ustanın dükkanına gidip önceden yaptığı araçları incelediğinizde sizi şaşırtan durumlar da başınıza gelebiliyor.
Benim gibi diğer otomobil kullanıcıları da bu tarz durumlarla karşılaştıkça araçlarını küçük veya orta ölçekli işletmelerde yaptırmak yerine kurumsal işletmelere emanet etmeyi tercih ediyorlar. E36 Compact projemiz için henüz küçük veya orta ölçekli bir işletme bulamadığım için benim tercihim de bu noktada büyük ölçekli işletmelerden yana olacak.