Her sabah evden çıkıp da işe varışıma kadar geçen bir saatlik (bu süre için kendimi şanslı sayıyorum) yolculuk sırasında bile yazılara konu olabilecek mutlaka bir vakayla karşılaşıyorum. Zaten artık ihlali hiç yadırganmayan hatta doğruymuş gibi kabullenilen o kadar çok trafik kuralı var ki.
Bu sefer gerçekten farklı birşey yazmak istemiştim. Mesela spor otomobiller, alternatif yakıtlı yeni nesil araçlar, klasikler. Ama geçen gün atlattığım kaza, birkaç yıl önce TEM Otoyolu Sultanbeyli mevkiinde yaşanan bir kazayı aklıma getirdi. Aklıma bu kadar kazınmış olmasının sebebi ne mi? Bunun için yeni bir paragraf açmak istiyorum…
Dokuz ölü, yedi yaralı? Neredeyse artık otoyolun şehiriçi sayılabilecek bölümünde bir kaza meydana geliyor ve bir facia yaşanıyor. Burada aslında üzerinde durmak istediğim özellikle bu kazanın nasıl meydana geldiği değil, buzdağının görünmeyen tarafı. Çünkü kazanın yaşandığı bu yolda her gün bir faciaya sebep olacak o kadar çok sorumsuzlukla karşılaşılıyor ki. Yaklaşık 15 yıldır TEM Otoyolu’nun bu güzergahı üzerinden işe gidip geliyorum. Bu güzergahı en çok kullananlar İzmit’e kadar devam eden büyük firmaların, fabrikaların çalışanlarıdır. Haliyle de genelde şirket aracı kullanılır. Otoyol olması sebebi ile hız limitinin en yüksek olduğu bu yol üzerinde akan trafiğin hız ortalamasını yükselten araçların plakalıklarına ya da kapılarında taşıdıkları logolara baktığınızda ise bu araçların şirket aracı olduğunu fark edebilirsiniz. Her ne kadar bazı firmalar uydu üzerinden araçlarını kontrol etse de birçok firma henüz bu teknolojiye geçmiş değil. Genelde kontrol altında tutanlar zaten iş dalı sebebi ile bunu yapmak zorunda.
Dikkat ederseniz son dönemlerde artan yakıt fiyatlarına ters orantılı olarak kişisel kullanıma ait otomobillerin hızları düşmüş durumda. Devir ekonomi devri! İşte bu noktada şirket araçları göze batıyor. Yakıt cepten çıkmıyor, e işi de hemen bitirmek lazım, nasıl olsa aracın kaskosu da var o zaman hedefe en kısa zamanda ulaşmak için hiçbir engel yok! Son dönemlerde gelişen teknolojilerle yavaş araç da artık kalmadı. Bineğinden ticarisine bütün araçlar trafikte belirlenen hız limitlerinin çok üzerine çıkabilmekte. Direksiyonu bu sorumluluğu taşıyamayacak kişilere teslim ettiğinizde de sonuç maalesef kaçınılmaz oluyor. Otobanda sürat yapan araçlara bir dikkat edin lütfen. En az binek araç kadar hafif ticari araç olarak adlandırılan birçok araç göreceksiniz. Yol tutuş ve frenleme teknik spesifikasyonları binek araçlarla kıyaslanamayacak kadar kötü ama en az onlar kadar hızlı giden minibüsler, kamyonetler ve minivanlar gözünüze çarpacaktır. Lütfen yanlış anlaşılmasın amacım tüm şirket araçlarını hedef göstermek tabi ki değil ama basit bir tespiti gözler önüne sermek istedim.
Birkaç cümle de personel servisi araçlar için yazmak istiyorum. Emniyet şeridi tüm araçlar için yasak! Ama maalesef bu servisleri kullanan arkadaşlar bu kuralın kendileri için olmadığına dair öyle şuursuz bir düşünceye kapılmışlar ki her fırsatta bu şeridi kullanmaktan hiç çekinmiyorlar. İçindeki insanlar da evlerine 10-15 dakika erken gittiği için muhtemelen hiç seslerini çıkarmıyorlar. Yukarıda bahsettiğim feci kazada ölen sayısının artmasında en az kazayı yapan kadar emniyet şeridine dalarak ambulansın geçişini engelleyenler de suçluydu! Belki biraz ağır oldu ama anlayana…
Sağlıkla kalın